büyük açılış

Uzun zamandır beklenen açılış gerçekleşti. Çağdaş Yavuz’un bloğu güneşli günler seçkin bir davetli topluluğunun katıldığı görkemli bir törenle okuyucularıyla buluştu.

Temsili kurdele kesme merasiminin ardından adres çubuğuna www.cagdasyavuz.com yazanlar siteye girip coşkuyla yazıları okumaya başlarken, Google’a girip arama kutucuğuna cagdas yavuz yazanlar maalesef siteye değil, Hollandalı mankenler eroin kuryesi çıktı başlıklı habere ulaştılar. Misafirler arasında huzursuzluk yaratan bu durum karşısında Çağdaş “İşte, Google’ın botları varmış. Bunlar böyle örümcek gibi bir şeyler. Sürekli interneti dolaşıp buldukları siteleri yiyorlarmış. Şey… yani indeksliyorlarmış. Bu botlar benim siteyi daha bulamamış olacaklar ki arayınca şey olmuyor” tarzında bir açıklama yaptı.

Az sonra kendisini tatlı büfesinde çikolatalı kurabiyelerin yanında yakalayıp sitenin geleceği ile ilgili sorularımızı yönelttiğimizde “Giriş sayfasına şöyle müzikli-animasyonlu bir şeyler düşünüyorum. Sipariş verdim, kocaman bir dünya haritası da gelecek. Hangi ülkenin üzerine tıklarsanız onunla ilgili yazılar açılacak” şeklindeki vaatlerini birbiri ardına sıraladı. Açılışa özel, bir yazı okuyana bir yazı bizden gibi kampanyalar üzerinde çalıştığını da belirtti.

“Peki, içerik açısından sitede önümüzdeki günlerde neler göreceğiz?” sorumuz karşısında ise “Gördüğüm kadarıyla insanların internette en çok ilgi gösterdikleri içerik eğlenceli kedi videoları. Madem öyle, ben de eğlenceli kedi yazılarına ağırlık vereceğim” şeklinde sığ bir açıklama yaptı.

Her fırsatta hayatında da tıpkı yazılarında olduğu gibi her türlü abartıdan kaçındığını, doğallığın kendisi için her zaman birinci, bilemediniz ikinci sırada geldiğini belirten Çağdaş, böyle bir gecede neden assolist topuzu tercih ettiğiyle ilgili sorumuzu ise duymazlıktan geldi. Bilmiyoruz… Yaaani (Bizce o kirpikler de takmaydı zaten)

Neyse, biz de röportajı orada kesip mikrofonumuzu misafirlere uzattık.

İsmini vermek istemeyen bir davetli “Valla yazıları çok severek okuyorum ama hiç beğenmiyorum. Ne beğenicem? Bakın, hemen açıp size de göstereyim. İşte burada. Son üç ayda bir sürü yazı, bir sürü fotoğraf paylaşmışım. Bir tanesini beğenmemiş. Tamam her koyduğumu beğenmesini beklemiyorum ama o da en azından şu tekne turunda paylaştığım fotoğrafları beğenebilirdi.” şeklinde konuştu.

Mikrofonumuzu uzattığımız başka bir çift ise “Valla biz altınımızı takıp gidecektik ama delikanlıyı henüz göremedik. Allah düğününü görmeyi de nasip etsin inşallah” şeklinde konuştular. O sırada şampanya tepsisiyle gelen bir garsonun konuşmaya kulak misafiri olması sayesinde yanlış anlaşılma giderildi ve çift (ellerinde şampanyalarla) yan salondaki sünnet düğününe yönlendirildi.

Kokteylin ardından Çağdaş, Endülüste Paskalya başlıklı yazısını okumak üzere sahneye davet edildi. Bu anonsla birlikte yazıyı önceden okumuş birkaç kişinin gözlerinin şaşkınlıkla büyüdüğü dikkatlerden kaçmadı. “Nasıl yaa? Hepsini mi? Sadece bir kısmını okur herhalde” fısıldaşmaları duyuldu.

İlk birkaç paragrafın ardından Çağdaş’ın yazıyı sonuna kadar okuyacağına kanaat getiren davetlilerin, sigara içme bahanesiyle balkona çıkıyormuş gibi yapıp yan salondaki sünnet düğününe geçtikleri görüldü.

Salondan kaçışın hızlanmasıyla yazıyı okumayı yarıda kesen Çağdaş, birkaç kötü espriyle durumu kurtarmaya çalıştı. En son iş “Ben kamyonu kullandım Leonardo da Vinci” seviyesine gelince salonda soğuk rüzgarlar esti, misafirler dehşet içerisinde sessizliğe gömüldüler. Ne yazık ki sessizliği bölen yine Çağdaş’ın sesi oldu. Attığı kahkahalarla (Norveç videolarını izleyenlerin yakından şahit oldukları gibi) kendi yaptığı esprilere sesli gülme özelliğinden vazgeçmediğini gösterdi.

Çağdaş’ın espriler arası bir anlık boşluğundan istifade eden orkestranın tam zamanında çalmaya başlamasıyla misafirler kendilerini piste attılar.

Gece halaylarla sona erdi.