flamenko

 

Öncelikle şunu belirteyim Flamenko hiç anladığım bir konu değildir. Ne tarihçesini biliyorum ne de yakın zamana kadar izlemişliğim vardı. Fırfırlı elbiseler, topuzlar, topukları yere vurmalar falan…O kadar. Sonra geçen hafta iki gün arayla iki farklı şehirde iki gösteri izledim. “O mu? Bu mu? Hangisi” derken o şaşkınlıkla aşağıdaki satırlar döküldü kalemimden. Buyurunuz iki başka Flamenko.

  • Kordoba’da dans eden kadınlar özenle hazırlanmış kostümlerle sahneye çıkarken, Granada’da dans eden kadınlar evde buldukları en gösterişli kıyafetleri üstlerine geçirip gelmişlerdi.
  • Kordoba’da gitaristler şarkıcılar ve dansçılar sahneye teker teker kendi küçük “intro” larıyla çıktılar. Granada’da seremoni falan olmadı hepsi birlikte sahneye çıkıp yerlerine oturdular. Selam sabah faslı olmaksızın dans başladı.

granada flamenko

  • Kordoba’daki dansçı kadınların saçları bir örnek fileyle toplanmış kırmızı birer gül ile sabitlenmişti. Granada’daki kadınların saçları öylece toplanıp plastik tokalarla tutturuluvermişti.
  • Kordoba’da dans eden kadınların elleri bakımlı kırmızı ojeliydi. Granada’da dans den kadınların elleri kaba, tırnakları kısaydı.
  • Kordoba’daki dansçı kadınlar arada seyirciye çapkın bakışlar atarken Granada’daki kadınlar bakışlarıyla seyirciye düpedüz meydan okuyorlardı.
  • Kordoba’da dans eden kadınların her biri kendi yaş grubunda fit vücutlarıyla gurur duyar gibiydiler. Granada’da dans eden kadınlar sahneye kendi küçük göğüsleri, kalın belleri, koca kalçaları ve göbekleriyle çıktılar.
  • Kordoba’daki gösteri ince bir erotizm ise Granada’daki gösteri düpedüz pornoydu.
    Kordoba’daki dansçılar arada gidip üzerlerini değiştirirken Granada’da dansı biten kadın boncuk boncuk terlemiş göğüslerini ve koltuk altlarını bulduğu bir peçeteyle sahnede silmekten hiç çekinmedi.
  • Kordoba’daki dansçılar alkışlarla birlikte bir kaç kez bis yaptılar. Granada’da şov bittiğinde sahnedekiler selam faslını hiç uzatmadan sahneden inip gittiler, arkalarına bakmadılar.
  • Kordoba’da izlediğimiz gösteride sahnede seyirciye güzel bir Flamenko şovu sunan iyi dansçılar vardı. Granada’daki gösteride sahnede hayatın adaletsizliğine, fakirliğe, kaderine isyan eden, belki hiç kavuşamadığı belki de gündüz vakti bir mahalle kavgasında kaybettiği sevgilisine ağıt yakan, kalbindeki acıyı fiziksel acıyla bastırmaya çalışan kadınlar vardı.
  • Kordoba’daki dansçılar şovdan sonra duş alıp sevgilileriyle ya da eşleriyle buluşmaya gidecekken Granada’daki dansçılar şovdan sonra çocukları yatırıp akşam bulaşıklarını yıkamaya girişeceklerdi.
  • Kordoba’da baş dansçı kadın dansını bitirip pozunu verdiğinde nabzı öyle hızlanmıştı ki kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Granada’daki kadın dansını bitirip pozunu verdiğinde burnunun ucundan savrulan ter damlalarıyla birlikte bizim nabzımız öyle hızlanmıştı ki kalbimiz yerinden çıkacak gibiydi.
  • Kordoba’daki şov bittiğinde biz de neşelenmiş, coşmuştuk. Mekandan sabaha kadar şarkı söyleyerek sokaklarda dolaşma isteğiyle çıktık. Granada’daki gösteri bittiğinde sağlam bir tokat yemiş gibiydik. Çingene mahallesinden sessizce ve hızlı adımlarla uzaklaştık.

 

 

SaveSaveSaveSave

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *